Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara, Afyon, Aksaray, Çorum, Eskişehir ve Konya’nın ardından 9 ilde daha Ortalama Hız Denetim Sisteminin devreye alındığını duyurdu. Yeni uygulama; Ağrı, Bingöl, Bitlis, Elâzığ, Malatya, Muş, Sakarya, Sivas ve Van illerinde Plaka Tanıma Sistemi (PTS) ve Elektronik Denetim Sistemleri (EDS) üzerinden yürütülecek.
Yasal hız sınırlarının aşılması halinde cezai işlemler uygulanacağı açıklanırken, uzmanlardan da uygulamaya destek geldi.
“Radar Noktasını Geçince Gazlayanlar Dikkat!”
Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zeki Avcı, sistemin önemini şöyle anlattı:
“Tüm dünyada uygulanan son sistemlerden biri, ki noktasal hız denetimlerinden çok daha etkilidir. Sabit kamera ya da trafik polislerinin radarla yaptığı denetimler ‘anlıktır’. Bu denetimler, sürücüler arasında selektörle haberleşme gibi yöntemler sebebiyle pek etkili olmaz. Sürücü radar noktasını geçtiği an yeniden hızlanır. Ortalama hız denetiminde ise 2 nokta arasını ‘ortalama’ verilen sürede tamamlamayan sürücü ceza yer.
Yani 100 km. hızla gidip son anda 50 km’ye düşmek onu cezadan kurtarmaz. Belirlenen ‘ortalama’ hız limiti 70’se, sürücü de ceza yemek istemiyorsa tüm yolu 70 km. hız ile sabit şekilde gitmek zorunda. Yolun başında hızlı gidip, sonda hız düşürme olmasın diye birçok ülkede ortalama hız limitlerine uyulup uyulmadığı havadan da kontrol edilmektedir.”
“Trafik Suçu Bedava Değildir”
Avcı, Türkiye’de hız yapmanın hâlâ “bir başarı göstergesi” gibi görüldüğünü söyleyerek şöyle devam etti:
“Zaten isyanın sebebi de bu. Çünkü Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta da süratli gitmek bir beceri, bir başarı gibi görülüyor maalesef. Hele de sürücünün altındaki araba güçlüyse... Sanki o arabanın hız yapmaya hakkı varmış gibi düşünülüyor.
Oysa bir araç kolay hızlanır ama ‘pat’ diye duramaz. Hız arttıkça, ölümcül darbenin gelmesi kolaylaşır. Araba ne kadar iyi olursa olsun; 150-200 km hızla bir çarpışma olursa içindekiler aynı hızla savrulur. Emniyet kemeri de takılı değilse ölüm kaçınılmazdır.
Hadi diyelim kendi canını düşünmedin, araç içindeki ya da yoldan geçen canları da mı düşünmedin? Sen süratli araba keyfi süreceksin diye, beni bu hayattan etmeye hakkın var mı?
Madem para cezasından isyan edecek kadar çekiniyorsun, o zaman kurallara uyacak ve süratli gitmeyeceksin. Avrupa’da şöyle bir slogan var: ‘Trafik suçu bedava değildir.’
Bunu ya canla ya puanla ya parayla ya hapis cezası ile ödersin. Denetimlere, cezalara, sistemlere bahaneler bulmak yerine kendi hayatınız ya da sevdiklerinizin hayatının bu sayede kurtulduğunu düşünmek daha doğru olur.”
“Türkiye’de Hız, Her Gün Can Alıyor”
İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı da sistemin hayati önemine dikkat çekti. Geçmişte ailesinden 5 kişiyi trafik kazalarında kaybeden Ilıcalı, bu konuyu bir kamu meselesi olarak görüyor:
“Türkiye’de meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının yüzde 50’si hız ihlali kaynaklı. 2024’te 1 günde 17 kişi trafik kuralları ihlali sebebiyle hayatını kaybetti. Bu da en az 8 kişinin hız kaynaklı ihlaller sebebiyle öldüğü anlamına gelir.
Dolayısıyla yeni devreye giren ‘Ortalama Hız Denetimi’ en az 8 insanın hayatını kurtaracak demek.
EDS ile hız, şu an anlık ölçülüyor. Bunun belli bir mesafe esas alınarak, belli bir kilometrede ölçülmesi sürücülerin sadece ‘anlık’ yavaşla-hızlan gibi değil de, hız sınırı kurallarına uyması açısından çok daha etkili.
‘Önce hızlı gider sonra yavaşlarım’ ya da ‘Yolun sonunda mola veririm’ diye de düşünülmesin. Zira sistem, yola giriş-çıkış saatlerini ve nerede mola verdiğinizi de kaydediyor. Üstelik mesafenin 3-5 km olduğu yerlerde zaten bir mola yeri de bulunmuyor.”
“Kurallar Uygun, Eğitim Eksik”
Bazı sürücüler hız limitlerinin bazı yerlerde fiziki yol şartlarına uygun olmadığını öne sürse de Ilıcalı bu eleştirilere şöyle yanıt verdi:
“Mesela hız sınırının 90’dan bir anda 70’e düştüğü noktalar var ve yavaşlama mesafesi de yok. Bunlar muhakkak gözden geçirilmeli. Bildiğim kadarıyla Ulaştırma Bakanlığımız bunun için bir çalışma başlattı.
Aşırı hızlı gitmek kadar aşırı yavaş sürmenin de sakıncaları olabilir, ama konu bu değil! Kurallara harfiyen uymak, can sağlığı ve iyi bir sürüş için yeterlidir.”
“Trafik Bilinci İçin Eğitim Şart”
Prof. Dr. Ilıcalı son olarak eğitimin önemine dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı:
“Yüksek standartlı yollarımız var ancak trafik konusunda yeterli bilinç yok. Küçük yaşta kalıcı eğitimler verilmeli. Yanı sıra güçlü denetimler ve caydırıcı cezalara ihtiyaç var.
Bu gerekirse para, gerekirse de hapis cezası olmalı. Bu işi çözmek, bu bilinci oluşturmak zorundayız.”
sonbirsoz.com