Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin çeltik üretiminin yüzde 40'ını karşılayan Edirne'de, en çok çeltiğin üretildiği İpsala ilçesinde hasat etkinliğine katıldı. Yumaklı, ilçede bugün başlayan İpsala Çeltik Festivali ve Tarım Fuarı'na katılarak üreticilerle buluştu. Bakan Yumaklı'ya, Edirne Valisi Yunus Sezer, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, İpsala Belediye Başkanı Mehmet Kerman ve AK Parti İl Başkanı Belgin İba, kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütü temsilcileri eşlik etti. Programda konuşan Bakan Yumaklı, tarım ve orman sektörünün dünyadaki stratejik konumunu güçlendirerek artırdığını belirterek, şunları söyledi:
"Bu sadece basit bir cümle değil. Gıda konusu artık ülkelerin güvenlik konusunda ilk 3'e giren başlıklarından bir tanesi. Ama çok önemli sınamalarla karşı karşıyayız. Özellikle de dış etkilere açık tarımsal üretim, küresel iklim değişikliğinin de etkisiyle çok ciddi bir şekilde tarımı da etkilemeye başladı. Biz en önemli risklerden bir tanesini de küresel iklim değişikliği olarak görüyoruz. Bu sene hepiniz takip ettiniz. Bir yandan orman yangınlarıyla mücadele ederken, diğer taraftan da şehirlerin gerek sulama suyu gerekse içme suyu problemleriyle mücadele ettik. Tarımsal üretimi 2024 yılı içerisinde suyu merkeze alan bir üretim planlamasıyla, başka bir boyuta geçirmiştik. Bunun etkilerini, bunun sonuçlarını inşallah önümüzdeki dönemde çok net bir şekilde görmeye devam edeceğiz. Çünkü artık elimizdeki su kaynağı başta olmak üzere bütün kaynaklarımızı gözeterek hangi ürünün nerede, hangi ürün deseninde üretileceği konusu bizim birinci önceliğimiz. Biz derken bakanlık olarak kendimizden bahsetmiyorum. Burada hem valimiz, vekilimiz, başkanlarımız bahsetti. Edirne hakikaten bir Kurtuluş Savaşı verdi, özellikle İpsala bu çeltik ve su problemiyle ilgili ama bir oldu, beraber oldu. Sorunlarını doğru tespit etti. Çözümünü de doğru tespit etti ve hep birlikte bir yürek olarak bu sorunu çözdük. İşte önümüzdeki dönemde de bizim için büyük problem olma adayı olan iklim değişikliğinin getireceği her türlü problemi de aynı bu şekilde burada olduğu gibi bütün Türkiye'de de çözmek durumundayız."
'RİSKLERİ BERABER YÖNETECEĞİZ'
Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2026-2028 dönemini kapsayan orta vadeli programa değinen Yumaklı, "Bu planda tarım, orman ve su sektörüne ayrı bir başlık açıldı. Özellikle gıda arz güvenliğimize destek olacak, enflasyonla mücadeleyi de ön plana alan, sektörün altyapısını güçlendirerek yeni normal dediğiniz risklere karşı dayanıklılığımızı arttıracak çok önemli adımlar yer alıyor. İnşallah hep birlikte önümüzdeki üç yılda bu planın hayata geçirilmesi için var gücümüzle çalışacağız. Bu sayede biraz önce söylediğim detaylarını hepimizin sadece dinleyerek değil yaşayarak gördüğü riskleri de birlikte yöneteceğiz inşallah. Tabii bizler de bakanlık olarak Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz. Bu hedeflerimizin en önemlisi de bir cümleyle ifade edecek olursak; güçlü Türkiye'nin yolunun, güçlü tarımdan geçtiğinden hareketle sektörümüzü daha güçlü daha dayanıklı hale getiriyor olmak" diye konuştu.
SON 23 YILDA EDİRNE'YE 104 MİLYAR LİRA DESTEK
Bakan Yumaklı, son 23 yılda Edirne'ye bütün destekler, yatırımlar, tarım, orman ve su sektörüne ait yaklaşık 104 milyar lira tutar aktarıldığını kaydederek "Su ve sulama alanında 237 tesis hizmete alındı. Bununla beraber 606 bin dekarlık arazi de artık suyla kavuşmuş durumda. Bütün bu sulamaya açılan arazilerin yıllık Edirne ekonomisine katkısı da 6,2 milyar liranın üzerinde. Yetiştiricilerimizin özellikle ekonomik hayvancılık yapabilmesi konusunu da unutmadık. Burada 235 bin dekar alanda mera ıslah çalışmaları yapıldı. Bunlara da devam edeceğiz inşallah. Tarımsal üretim alanlarının korunması amacıyla 713 bin dekarlık alana sahip 7 ovamızı da topraklarımızı koruma adına güvenceye almış olduk. Bakanlık olarak verdiğimiz destekler var. Yaptığımız yatırımlar var. Peki sonuçları ne oldu? Bitkisel üretimde yüzde 41 artış var. Küçükbaş hayvan varlığımızda yüzde 109 artış var. Büyükbaş hayvan varlığımız hakeza potansiyelini korumaya devam ediyor. Arılı kovan yüzde 57 arttı. Su ürünlerindeki üretim miktarımız yüzde 92 arttı. Bu sayede ilimizin tarımsal hasılasını 24 kat artışla 19 milyara çıkarmış durumdayız. Tabii ben bunu bahsederken hep birlikte olduğunun tekrar altını çizeyim. Yani bu başarı, gelinen bu nokta buradaki üreticilerimizin, Edirne'deki bilinçli, ne yaptığını bilen hakikaten ulaşmak istediği hedefe ulaşmak için gece gündüz gayret sarf eden siz üreticilerimizin onu da hakkınızı teslim etmek istiyorum" diye konuştu.
'ÇELTİKTE YAKLAŞIK 1 MİLYON TON REKOLTE BEKLİYORUZ'
Çeltiğin, hem küresel hem de ulusal alanda stratejik bir ürün olduğunu da vurgulayan Bakan Yumaklı, "Çeltik üretimi konusu bambaşka bir konu. Çünkü bizim kültürümüzde de çok önemli bir besin kaynağı ama dünyanın yarısından fazlasının da temel besin kaynağı. Sadece sofraların bir ürünü değil aynı zamanda binlerce üreticinin de gelir kaynağı. Bu nedenle hem küresel hem de ulusal alanda önemli bir stratejik konuma sahip. Küresel iklim değişikliğinin artan girdi maliyetlerinin zorluklarına rağmen, çeltik üretiminde dünya standartlarının üzerinde bir başarıya imza atıyoruz. Bunu da söylemem gerek. Son 23 yılda çeltikte, ekiliş alanlarımız 2,1 kat arttı. Üretim miktarımız 2,8 kat arttı. Verim de 1,3 kat arttı. Yani 2002'de 360 bin tondu çeltik üretimimiz, bugün 1 milyon tonların üzerine çıkmak için zorluyor. Bu gurur verici başarıda emeği olan azmi ve yenilikçi tarım politikalarını uygulayan bütün paydaşlara canı gönülden teşekkür ediyorum. 2025 yılı için rekolte beklentimiz de yine yaklaşık 1 milyon ton civarında, 988 bin ton gibi bir rekolte bekliyoruz. Halkımızın pirinç ihtiyacının yüzde 72'sini biz kendi topraklarımızda üretiyoruz. Gıda güvenliğimize önemli bir katkıyı buradan sağlıyoruz. Biraz önce değerli vekilim söyledi. Türkiye'deki çeltik üretiminin yüzde 40'ı Edirne'den sağlanıyor. Bu da son derece önemli. Demek ki sürdürülebilirlik açısından da bizim çok daha farklı gelişmeleri de burada uygulayabileceğimiz anlamına geliyor. 2024 yılında Edirne'de 486 bin dekarlık alanda bir ekim yapılmıştı. Türkiye ortalamasının üzerinde de 391 bin tonla önemli bir ürün elde edilmiş oldu" ifadelerini kullandı.
'FARKLI ÜRÜN DESENLERİYLE MÜNAVEBELİ EKİM GEREKİYOR'
Yumaklı, "Tarımsal üretimin planlamasında yalnızca verimliliğin değil aynı zamanda su yönetimi odaklı yapılmasının da önemi hayati. Bu bağlamda ürün desenlerinin yeniden şekillendirilmesi konusunu değerli valimiz söyledi. Su tüketimi daha düşük alternatiflerin devreye alınması ve sulama verimliliği tekniklerinin uygulanması bundan sonra da bizim için hayati önemi de olacak. Birkaç örnek vermek istiyorum. Bunu üreticilerimiz elbette bizden çok daha iyi biliyorlar ama çeltik ekim alanlarının sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla ve su kullanımının dengelenmesini sağlamak amacıyla buğday ve arpayla silajlık mısır-dane mısır, buğday ve arpayla yine ayçiçeği silajlık mısır-dane mısır gibi münavebe desenlerine yönlenmemiz gerekiyor. Şimdi peki ben neden bu kadar detayı buradan söylüyorum? Emin olun bizi şartlar zorlamadan eğer biz bunlara hazır olursak hem olumsuz etkiyi azaltır hem de verimliliği en baştan itibaren garantilemiş oluruz" dedi.
'TMO ÇELTİKLE İLGİLİ HAZIRLIKLARINI TAMAMLADI'
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda da 2025 dönemi çeltik alımına ilişkin depolama, personel ve finansman hazırlıklarını tamamladığını dile getiren Yumaklı, "Hasat ve piyasaları yakından takip etmeye başladık. Hemen bir parantez açayım. Hububatla alakalı alımlarda bu zamana kadar yaklaşık 50,7 milyardı yanılmıyorsam tutarı, Edirneli çiftçilerimize ödedik. Geri kalanını da ödemeye devam ediyoruz. İhtiyaç olması durumunda yine çeltik piyasasını takip edecek Toprak Mahsulleri Ofisi ve hem üreticilerimizi hem de piyasayı dikkatle takip ederek gerekli tüm politikaları uygulamaya devam edecek. Bundan önceki dönemlerde olduğu gibi" diye konuştu.
'TARIM BİTTİ YÖNÜNDEKİ SÖYLEMLER KIRMIZI ÇİZGİM'
Güçlü Türkiye'nin yolunun güçlü tarımdan geçtiğini söyleyen Yumaklı, "Tarım sektörü hiçbir zaman için modası geçmeyecek, insanlık tarihiyle birlikte var olmuş insanlık tarihiyle beraber var olacak bir sektördür. Önemli bir sektördür. Dolayısıyla bütün verilerimizi, bütün sonuçlarımızı daha ileriye götürmek zorundayız. Tarım konusunda herkesin bir şekilde fikir beyan etmesini artık normal karşılıyoruz. Ama bir kırmızı çizgimiz var; onu da buradan belirtmek istiyorum. Her türlü şarta, her türlü zorluğa, her türlü olumsuzluğa rağmen, üretimden asla vazgeçmeyen ve bu ülkenin insanının gıdasının garantisi, bu ülkenin ekonomisinin en önemli kalemlerinden birinin hamisi olan üreticilerimize, 'Artık bu konu ülkemizde bilinçsiz bir şekilde yapılıyor, tarım bitti, bizden artık hiçbir şey olmaz' diyenlerin haksızlığı benim için kırmızı çizgi. Çünkü ben bunu, üreticilerimize saygısızlık olarak görüyorum. Bunu da buradan tekrar ifade etmek istiyorum" dedi.
AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal da Edirne'nin Türkiye'de üretilen pirinci yüzde 40'ını üreterek sofralara bereket kattığını söyledi.
Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin tarımı seven bir şehir olduğuna dikkat çekerek, “Bizim hedefimiz şu anda çeltik üretiminde Türkiye'de ilk sıradayız ve bu çeltik üretimini sürdürülebilir bir halde devam ettirmek. Diğer taraftan da alternatif ürünler neler olabilir? Onlarla ilgili çalışmalarımızı da yaptık ve inşallah onları da sizlere arz edeceğiz. Edirne'mizin tarımla ve hayvancılıkla Türkiye'nin en öncü ve projeleriyle en özgü illerinden bir tanesi olması için bütün arkadaşlarımızla beraber inşallah çalışmalarımızı devam ettireceğiz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Yumaklı ve beraberindeki heyet fuar alanını gezip, çeltik hasadına katıldı.
sonbirsoz.com