Şu an bulunduğumuz yerin su seviyesi oldukça yüksekti ve burada daha önce 300 metre geride çekim yapmıştık. Şu an bazı yerlerde 1500 metreye kadar su çekilmiş durumda, yürü yürü bitmiyor. Bu alanlar kara parçası haline gelmiş vaziyette. Artık suya ulaşılamayacak derece çekildi. Suyun çekilmesiyle birlikte adalar oluştu'' dedi.
Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olarak bilinen 656 kilometrekare yüz ölçüme sahip Beyşehir Gölü, Çarşamba Çayı ile Konya Ovası'nın sulanmasına katkı sağladığı gibi 400'ün üzerinde balıkçının da geçim kapısı oluyor. Ancak iklim değişikliği ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle göldeki su, bazı yerlerde kıyıdan yaklaştık 300 metre çekildi. Su çekildiği için balıkçılığın ve tekneyle turların yapılması güçleşiyor. Su çekilen yerlerde ise artık büyükbaşlar otluyor. Balıkçıların otlanmadan ve bataklıktan dolayı göle açıldığını belirten Beyşehir Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Hasan Kurt, "Söyleyeceğimiz tek bir şey var, Beyşehir Gölü vefat etmiştir. Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Göründüğü üzere göl otlanma ve bataklığa dönüşmüş vaziyettedir. Ağlar serilmeyecek dereceye geldi. Bizim için artık Beyşehir Gölü yok. Beyşehir Gölü, şu anda ölmüş vaziyettedir. Balıkçılar olarak tamamen bittik. Balıkçılık yapamıyoruz. Tarım sulamaları da yapılamıyor. Sadece içme suyu olarak kullanılıyor. İçme suyu olarak ise 1 ay mı olur, 2 ay mı olur, 6 ay mı olur, ondan da şikayetler gelmeye başlar. Önümüzdeki zamanlarda çeşmelerden balçık bataklık akacak. Bizim tahminlerimiz bu yöndedir. Şu an bulunduğumuz yerin su seviyesi oldukça yüksekti, burada daha önce 300 metre geride çekim yapmıştık. Şu an bazı yerlerde 1500 metreye kadar su çekilmiş durumda, yürü yürü bitmiyor. Bu alanlar kara parçası haline gelmiş vaziyette. Artık suya ulaşılamayacak derece çekildi. Suyun çekilmesiyle birlikte adalar oluştu.''
'ÇİFTÇİLERİN ZARARI VAR'
Kuraklığın yanı sıra gölü besleyen bazı kaynakların önüne tarımsal amaçlı gölet ve barajlar yapıldığını belirten Kurt, ''Beyşehir Gölü'nün önüne sulama barajları yapıldı. Dolayısıyla Beyşehir Gölü, beslenemez hale geldi ve bugünkü halini aldı. Barajların yapılmasına tabi ki karşı değiliz ama bir yeri yaparken, diğer yeri bozmadan yapılmalı. Çiftçiler, pancarlarını sulayamadı. Çoğu çiftçi tarlasını tekrar sürdü. Ciddi bir şekilde çiftçilerin zararı var. Bunun sebebi suyun olmamasıdır. Biz çiftçilere dedik ki, 'Hoyratça sulamayı bırakın. Damlama sulamaya geçin, tasarruf edin' diye uyardık. Bu göl hepimizin, dedik ama diğer arkadaşlar, '4 balıkçıya mı lazım' diyerek tepki gösterdi. Şu an ise biz balıkçılar olarak sesizimizi çıkarmıyoruz. Bu sorun artık Türkiye’nin sorunu haline geldi. Çiftçiler diyor ki, 'Beyşehir bize su vermiyor'. Kapaklar açık su gitmiyor vaziyette, alın su sizin olsun. Çünkü göl kurudu, su yok. Yetkililerden çözüm bulmalarını istiyoruz. Bizim şöyle bir talebimiz var. Akçay’da boşa akan bir su var. 36 kilometrelik bir mesafeden getirtilerek Beyşehir Gölüne kazandırılırsa göl kurtulur. Onun için bu projeyi en hızlı şekilde gündeme alıp, master planı hazırlayarak meclise sunulup gölümüze getirtmeliyiz'' diye konuştu.
sonbirsoz.com