ABD eski Başkanı Donald Trump’ın liderlik tarzı, birçoklarına göre alışılmış siyaset kalıplarının dışında kaldı. Ani fikir değişiklikleri, çelişkili açıklamalar ve beklenmedik çıkışlarla şekillenen Trump yönetimi, birçok uzmana göre sıradan bir "kaotik liderlik" değil. Tam aksine, uluslararası ilişkiler literatüründe yer bulan “Madman Theory” (Deli Adam Teorisi) kapsamında stratejik bir tercih olarak okunuyor.
‘Deli Adam Teorisi’ Nedir?
1960’lı yıllarda Richard Nixon tarafından geliştirilen bu teori, düşmanları bir liderin ne yapacağı belli olmayan, her an agresif ya da irrasyonel bir karar alabilecek biri olduğuna ikna etmeyi amaçlıyor. Böylece karşı taraf, kontrolsüz bir tepki alma riskine karşı daha dikkatli hareket ediyor; hatta taviz vermeye meyilli hale geliyor.
Trump’ın bu teoriyi bilinçli şekilde benimsediği, özellikle dış politikada dikkat çekici hale geldi.
Uzmanlar Ne Diyor?
London School of Economics’ten Prof. Peter Trubowitz, Trump döneminde dış politik karar alma mekanizmasının Nixon’dan bu yana görülmemiş düzeyde merkezileştiğini söylüyor. Trubowitz’e göre bu yapı, kararları Trump’ın kişiliğine ve ruh haline daha bağımlı hale getirdi:
“Trump öngörülemezliğini sadece içgüdüsel değil, stratejik olarak da kullandı. Özellikle dış politika alanında bu yaklaşımı bir avantaj haline getirdi.”
University College London’dan Prof. Julie Norman ise bu öngörülemezliğin Trump’ın ticari kariyerinden gelen bir alışkanlık olduğunu belirtiyor:
“Trump'ın her an yön değiştirme potansiyeli onun politik pazarlıklardaki en güçlü kozu. Ancak bu güç aynı zamanda güvenlik riskleri de doğuruyor.”
Etkili mi, Tehlikeli mi?
Trump’ın öngörülemezliği kimi zaman ABD’nin çıkarlarını kısa vadede maksimize etmiş olabilir. Ancak uzmanlar, bu stratejinin uzun vadeli diplomatik ilişkiler açısından riskli olduğu konusunda uyarıyor. NATO müttefikleriyle yaşanan gerilimler, Kuzey Kore ile inişli çıkışlı diyaloglar ve Çin’le yaşanan ticaret savaşları, bu yaklaşımın karmaşık sonuçlar doğurduğunu gösteriyor.
İç Politikada da Sürprizlerle Dolu
Trump yalnızca dış politikada değil, iç politikada da sıra dışı tavırlarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Son olarak Teksas’ta yaşanan sel felaketi sonrası bölgeyi eşi Melania Trump ile ziyaret eden Trump, halkla bağ kurmaya çalıştı. Kriz anlarında gösterdiği bu tür ziyaretler, onun zaman zaman duygusal bağ kurma çabası olarak da yorumlanıyor.
Sonuç: Stratejik Kaos mu, Kontrollü Çılgınlık mı?
Donald Trump’ın siyasi tarzı, klasik liderlik modellerine uymayan bir örnek olarak hem akademik literatürde hem kamuoyunda tartışma yaratmayı sürdürüyor. “Deli Adam Teorisi” çerçevesinde değerlendirildiğinde, bu tavrın stratejik bir planın parçası olup olmadığı sorusu hâlâ kesin bir yanıt bulmuş değil. Ancak net olan bir şey var: Trump’ın liderliği, öngörülemezliğin politika üzerindeki etkisini yeniden gündeme taşıdı.
sonbirsoz.com