Kazanın Geçmişi

Kaza, 9 Temmuz 2024 tarihinde saat 13.30 sıralarında Kavacık Mahallesi Baki Sokak’ta meydana geldi. Fatma Zehra Kınık, Baki Sokak’tan Fatih Sultan Mehmet Caddesi’ne çıktığı sırada, kasksız ve arkasında yolcuyla ilerleyen Yavuz Selim Öztürk’ün kullandığı motosiklete çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklet devrildi, sürücü Öztürk yaralandı, arkasında bulunan 16 yaşındaki Batın Barlas Çeki ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Mahkeme Salonu Gerildi

Duruşmada sanık Fatma Zehra Kınık, müşteki sanık Yavuz Selim Öztürk, kazada hayatını kaybeden Batın Barlas Çeki’nin annesi ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşma sırasında gergin anlar yaşandı. Sanık avukatının savunması sırasında Batın Barlas Çeki'nin babası, mahkeme başkanı tarafından duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle salondan çıkarıldı.

Öztürk: "Motoru kontrol etmek öyle düşünüldüğü gibi değil"

Müşteki sanık Yavuz Selim Öztürk, kazaya ilişkin savunmasında Adli Tıp raporuna itiraz ederek şunları söyledi:

“Ben Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz ediyorum. Ben sokak başında aracı gördüğümde durur vaziyetteydi. Gaza bastığını görünce manevra yaptım. Gaza basıp kurtulmak istedim ama arkadan dokununca motor sola yattı, o da bana çarptı. Motoru kontrol etmek öyle düşünüldüğü gibi şey değil.”

Zehra Kınık: “Bu kaza üzücü bir kaza”

Okullarda Yaz Tatili Öne Çekilecek mi? Okullarda Yaz Tatili Öne Çekilecek mi?

Sanık Fatma Zehra Kınık ise savunmasında kazanın ardından olay yerine geri döndüğünü belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Tekrardan şunu belirtmek isterim ki; bu kaza üzücü bir kaza. Kimse başına gelsin istemez. Ben değerli ailenin üzüntüsünü paylaşıyorum. Kaza sonrası ailemle evine gidip taziyelerimi paylaştım. Adli Tıp Kurumu’nda asli kusurlu olduğum yönündeki raporu kesinlikle kabul etmiyorum. Kontrollerimi yaptım. Üç tane araç geçti, o şekilde yola çıktım. Ben yolun ortasına geldiğimde motosikleti o esnada gördüm. Ben durmadığım için yargılanıyorum, ancak ben durdum. Süratli şekilde geliyordu. Kaskı yoktu. Avukatımın da arz ettiği gibi kaza, o sürtme... Sadece maddi hasarlı kazaydı. Ölüm o esnada meydana gelmedi. Orada yaralandı. Ben hızlı bir şekilde arabamı park edip kaza yerine gittim. Ambulans çağırın dedim. Polisler gelip beni karakola götürene kadar oradaydım. Keşke bu kaza olmasaydı. Kimse başına gelsin istemez.”

Kinik

Acılı Anne: “Benim oğlumun canının hiç mi kıymeti yok?”

Duruşmada söz alan Batın Barlas Çeki'nin annesi ise gözyaşları içinde şunları söyledi:

“Belli ki kendisi araba kullanmasını bilmiyor. Kazadan sonra yine kaza yaptı. Fren yerine gaza bastı. Oğlum için kullanılan ifadelere itiraz ediyorum. Çocuğumun düşerken, arkadaşına ya da dubaya tutunacağını söylediler. Keşke hastaneden rapor alıp konuşsalardı. Kamera kayıtları var, yüzde yüz kusurlu. Üzgün olduğunu söylüyor ama benimle bir kere bile irtibat kurmadı. Ben oğlumun kaza yaptığı caddeden geçemiyorum. Ben stresten 10 aydır acımı yaşayamıyorum. Kabuslar görüyorum. Ehliyeti bile alınmadı. Devam ettikçe üçüncü dördüncü kazayı yapacaktı. Benim oğlumun canının hiç mi kıymeti yok. Yavuz Selim Öztürk’ten şikayetimi çekiyorum.”

Duruşma 26 Mayıs’a Ertelendi

Mahkeme heyeti, duruşmayı 26 Mayıs 2025 tarihine erteledi.