İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 4 ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheliler, bugün emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheliler arasındaki Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara'nın savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Çaykara'nın ifadesinde, "Sormuş olduğunuz Aziz İhsan Aktaş isimli kişinin vermiş olduğu beyanda geçen hususları kesinlikle kabul etmiyorum. Bu hususların benimle hiçbir alakası yoktur. Bana sormuş olduğunuz kişilerden sadece Ali Abacı ve Erhan Daka isimli şahısları tanırım. Bu şahıslara ilişkin tanışıklığım, üyesi olduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nde görev yapmam hasebiyle tanırım. Diğer kişileri kesinlikle tanımam. Bahsi geçen şirketlerin hiçbirini tanımam. Aynı zamanda herhangi bir bağlantım ve iştirakim kesinlikle yoktur. Yine benim kimseden bir para talebim olmamıştır. Yapıldığı iddia edilen para taleplerinin kesinlikle benimle bir alakası bulunmamaktadır. Bunlar benim dışımda gelişen olaylardır. Beyanlarda geçen araçlar ile alakalı şunları söylemek isterim. Benim adaylık sürecimde çok yoğun bir çalışma içerisinde bulundum. Bu süreç kesinlikle çok yıpratıcı bir süreçtir ve seçim çalışmalarının bu tür araçlara kesinlikle ihtiyacı yoktur. Avcılar Belediyesi özelinde bağlı olduğum partinin güçlü olduğu, genel anlamda seçim sonuçlarına bakılırsa anlaşılacaktır. Kart şifrelerimi ve diğer benden istenilen tüm şifrelerimi paylaştım. Laptop da dahil olmak üzere paylaştım. Benim gizlediğim ve sakladığım hiçbir şey yoktur. Bu kapsamda tüm bildiklerimi bütün samimiyetimle anlattım. Benim üçüncü kişiler tarafından iddia edilen olaylarla bir ilgim kesinlikle yoktur. İddiaların hiçbirisini kesinlikle kabul etmiyorum" dedi.
'NE NAKDİ BAĞIŞ KABUL ETTİM, NE DE BÖYLE BİR TALEBİM OLDU'
Çaykara ifadesinde, "Belediye başkan adayı olarak seçim döneminde sabahın ilk ışıklarında başlayan çalışmalarım her gün gece yarısını bulan saatlerde sona erdi. Bu yoğun saha temposu içinde broşür, afiş, araç, bayrak gibi teknik kampanya unsurlarını bireysel olarak tabir etmem ya da yürütmem fiilen mümkün değildir. Seçim kampanyasında Avcılar’da 70-80 araç sahadaydı. Araçlar hangi sokakta çalıştı, kim kullandı, broşürü kim dağıttı, kim getirdi, bayrağı kaç genç astı, bunları benim takip etmem mümkün değil. Aynı şekilde seçim sürecinde ne nakdi bağış kabul ettim, ne de böyle bir talebim oldu. Zaten Avcılar Belediyesi partimizin kalesi olup, bu yüksek bütçede bir seçim çalışması yürütme ihtiyacı bulunmamaktadır. Biz seçim çalışmasını parti örgütü ve gönül veren binlerce partili vatandaşımızla birlikte alın terimizle, emeğimizle yaptık. Bunların hepsi emeğimizi karalamaya yönelik iftiralardır. Kaldı ki söz konusu iddia tarafıma bile yöneltilmemektedir. Muhatabı olmadığım bir suçlamadan dolayı günlerdir gözaltında tutuluyorum. Ben broşürle, araçla, bayrakla değil, halkla ilgilendim" dedi.
sonbirsoz.com
