Özel'in açıklamaları şu şekilde:

Artık kale diye bir şey yok, tüm şehirler kardeşliğin kalesi. Biz demokrasiye inanmış bir gelenekten geliyoruz. Van'da oyumuzun arttığı da düştüğü de oldu. Millet karar verdi 5 vekilin 5'ini de aldık millet karar verdi hiç vekil alamadık. Ama hiçbir zaman hatayı Vanlılara yüklemedik. Kusuru kendimizde bildik.

Artık CHP'nin sadece bir parti olarak değil Türkiye İttifakı diye söylediği, sosyal demokratlarda milliyetçi, sosyalist demokratları, Türk'ün demokratlarıyla Kürt'ün demokratlarını kucaklayarak geldik. Bu ittifak sandığı savunan ittifaktır. Bu ittifak önce demokrasiyi kurtaralım ondan sonra aramızda yarışırız diyen ittifaktır.

2019 yılında HDP'li başkan, Bedia Özgökçe ve eş başkanı birlikte sizlerin oylarıyla yüzde 53 oyla seçilmiş, göreve gelmiş ama yerine kayyum atanmıştır. 2024 seçimlerinde daha bir yıl önce Vanlılar bu iki kayyuma, devletin seçsen de yönettirmem, benim adayımı seçmezsen Van'ı size yönettirmeyeceğim diyen inada karşı kendi iradelerini asla sakatlamamışlar. Oyu bırakın sinmek, artırarak yüzde 56 ile sayın Abdullah Zeydan'ı ve Neslihan Şedal'ı seçmişlerdir.

Valiliğine sözüm yok, emniyet tedbirlerine sözüm yok. Van'ın iradesine kayyum atanmış kişi bu meydana gelinmemesi için, ricalar, örtülü tehditler, kulak çekmeler... Vali efendi valiliğini bil, oturduğun yerde otur.

Sayın Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal seçildiklerinde, bu iddialı bu haklı kendi iradesine sahip çıkan duruşuna, daha ilk gün mazbatayı vermeyeceğiz, ikinci partiye mazbata vereceğiz diye hazırlığa giriştiler. Canlarım geldi sizinle birlikte mücadele ettiler o mazbatayı söke söke aldılar. Bİz kazandığımız seçimde kazanmayı biliriz, kaybettiğimizde saygı göstermesini biliriz. Ama biz millerin iradesine geçit vermedik bundan sonra da vermeyiz.

Gündemde pek çok tartışma var. Ama ben söyleyince çıkıp da, "Kürt sorunu vardır' deyince birileri kızıyor ya, sorunun varlığını kabul etmeden çözeceklerini düşünüyorlar ya... Kürt sorunu tam da budur. Manisa'da Manisalı CHP'den belediye başkanı seçiyor yönetiyor, Tayyip Bey'in memleketi Rize'de Rizeliler oy veriyor seçiyor yönetiyor... Van'a, Diyarbakır'a, Batman'a Mardin'e gelince, 'Seçerseniz yönettirmeyiz' diyor. İşte sana Kürt sorunu...

'Huzuru Kaçıranlara Karşı Huzur Bulmaya Geldik'

Diyorlar ki Ahmet Özer terörle ilişkiliymiş. Ahmet Özel’in suçu barışa dair kitap yazmak. Geçen seçimde Abdullah Öcalan Özer’in adını vermiş ‘iyi bir akademisyendir’ diye.

Açık açık konuşalım. Ahmet Özer'in suçu Esenyurt'u bir Kürt olarak kazanmaktır. Kürt'ün iradesine de başarısına da tahammülleri yoktur.

Sırrı Süreyya Önder'le özel bir hukukumuz vardır. Cezaevinden çıktı, Benim odamın önünden geçerken daldı içeri. İşte o Sırrı Süreyya Önder, 'Bir Cumhuriyet Şarkısı' filmini izlememi istedi. Gittik izledik. Sordu beğendin mi. Sana dedi bir sır vereceğim. Dedi ki, "O filmin senaryosunu ben yazdım" Dedim ki, "Peki niye afişe yazmadın?' Sırrı Bey'in resmi okşamıyordu o zaman. O zaman zulmediyorlardı rahmetliye. Onu terör örgütünü övmekten ceza veriyordu. 'Adımı yazarsak filmde çalışana yazık ederler' dedi.

Niye dedim bana verdin. 'Partinin birinci başkanını anlatmışım, sonuncusuna emanet ediyorum. Başka kime edeceğim.'

Kürt Kürt olarak bir yere gelirse, o zaman ona huzur vermiyorlar dedi. İşte o huzuru kaçıranlara karşı huzur bulmaya geldik hep beraber.

'Ekrem Başkan'a Arkadaşlarımıza Özgürlük İstiyoruz'

Bu darbeye elbette inanmadık. Millet inanmadı. Dünya kadar yalana hep bir ağızdan büyük bir mücadeleyle direndik. BU darbe girişimi olduğunda Koştuk Saraçhane'ye girdik. 7 gün 7 gece kayyım ihtimaline direndik. Orada tek başına dursak başaramazdık. Dedik ki, eylem yasağına rağmen, tarihi yarımadaya giden köprüler kaldırılmış vapur seferleri durdurulmuş metro istasyonları kapatılmış ama demokrasiye iradesine sahip çıkan milyonlar, 7 gün Saraçhane'ye geldiler direndiler. Darbeyi geri püskürttüler. Helal olsun demokrasiyi savunanlara. O günden sonra, köprüyü geçip 7 gün orada miting yaptıktan sonra, Maltepe'de 2.2 milyon kişiyle tarihin en büyük mitingini yaptık.

Ege'de de Konya'da da miting yaparak bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Ekrem Başkan'a arkadaşlarımıza özgürlük istiyoruz. Cesaretiniz varsa yargılama TRT'den yayınlanmalıdır. Hodri meydan.

'Selam Olsun Selahattin Başkana'

Biz meydanlarda, sadece Ekrem Başkan'ı CHP'lilerin özgürlüklerini değil hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm siyasi tutsakların özgür bırakılmasını talep ediyoruz. Selahattin Demirtaş'ın özgürlüğünü de savunuyoruz. Van Demirtaş'ı ayrı sever. Selam olsun Selahattin Başkan'a...

Ancak sadece Selahattin Başkan değil tutuklu belediye başkanlarının, Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ'ın da özgürlüğünü savunuyoruz. Saraçhane'ye çıktığımızda DEM'li gençler de Zaferli gençler de oradaydılar. Ama yukarıda biri vardı. İkisinin de başkanını o almıştı. İkisi de kaybediyor hep o kazanıyordu. Bu oyunu bozmak için şöyle haykırdık. Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz.

Buradan AK Partili gençlere de sesleniyorum. Bu demokrasi meydanında AK Parti’ye de MHP’ye de ihtiyaç var. Demokrasiye ihtiyaç var. Biz darbeye karşıyız. Biz demokratik siyasetin arkasındayız.

Van’da doğunun incisi Van’da, Van Denizinin kenarında boşu boşuna dünyada Van ahirette iman denilmemişken, bu güzelim şehir yıllardır ihmal edilmiş durumda. Van’a verdikleri hiçbir sözü tutmuyorlar.

'Biz Kürt Meselesini İnkar Edenlerden Hiç Olmadık'

Çözüm süreci bile diyemedikleri süreçle ilgili bir şey söyleyeyim. Sırrı Başkan anlattığında bunun adına ne diyeceğiz dedim. Vallahi bir şey demedik dedi. Geçen sefer önce çözüm seçim sonra barış dedik olmadı. Şimdi önce barış sonra çözüm diyoruz dedi.

Dedi ki bu sürecin garantörü biziz. Şimdi öyle günlerden geçiyoruz ki. Bu topraklar çok fırtınalardan geçti. Adaletsizliğin vurduğu kadar bu coğrafyayı hiçbir şey vurmadı. Biz Kürt meselesini inkar edenlerden hiç olmadık. Bu sorunun var olduğunu savunduk. En başından beri samimi şeffaf, Meclis zemininde çözülmesi gerektiğini, bu süreçte zarar gören herkesin ortak mutabakatıyla anaların gözyaşının dinmesini savunduk.

Ömrünü barış yolunda harcayan Sırrı Süreyya Önder’i şöyle bir kuvvetli alkışlayalım.

'Biz Terörün Durmasını Savunuyoruz'

Dedik ki Kürtleri Türkiye’yi kendi devletleri olarak, uğrunda dedelerinin can verdiği devleti, demokratik, atılması gereken hangi adım varsa bu adımların hepsini hep birlikte atacağız.

Biz terörün durmasını savunuyoruz. Terörsüz Türkiye’ye evet diyoruz. Bugünlerde beklenen terör örgütünün silah bıraktığı haberinin bir an önce gelmesini sonuna kadar destekliyoruz. Meclis zemininde bugün Kürtlerin kendisini eşit hissetmediği, eksik uygulamaları düzeltecek adımların hep birlikte atılmasını, en başta kayyum uygulamasının son bulmasını, siyasi tutsakların özgür kalmasını bekliyoruz. Buna evet demeyen bu sürecin dışındadır. Gözyaşının dinmesini canı gönülden savunanlarız.

Özgür Özel: Dünya Siyasi Tarihinde Elindeki Gücü Bu Kadar Haksızca Kullanan Bir Başkası Yoktur Özgür Özel: Dünya Siyasi Tarihinde Elindeki Gücü Bu Kadar Haksızca Kullanan Bir Başkası Yoktur

Sırrı Başkana sözümüz var. Bu süreç akamete uğrarsa, Kürtleri verdikleri sözleri tutmazlarsa da biz eninde sonunda iktidar olacağız, Türk ve Kürt’ün kardeşliğini mutlaka kuracağız.

sonbirsoz.com

Kaynak: Sonbirsöz Haber Merkezi