Sivas'ta Ahmet Kuzu (49), sokakta bulup sahiplendiği 5 aylık kedisi Kasım’ı ağzındaki yara sebebiyle veteriner kliniğine getirdi. Uzman veteriner İbrahim Özmen, çeşitli tetkiklerin ardından kedide 5 farklı enfeksiyon çeşidi fark etti. 5 aylık kedi için bu kadar enfeksiyon çeşidinin fazla olduğunu düşünen Özmen, kedi AIDS’i olarak bilinen Feline Immunodeficiency Virus (FIV) testi yaptı. Test sonucunda bağışıklığı çok düşük olan Kasım’ın FIV hastalığına yakalandığı belirlendi.
Konuyla ilgili açıklama yapan uzman veteriner İbrahim Özmen, hastalıkla ilgili bilgiler vererek, hayvanlarda düzenli kontrollerin önemine dikkat çekti. Özmen, "Kasım’ın hastalığı kedi AIDS’i dediğimiz bir hastalık. Kasım sokakta bulunmuş bir kedi. Bize ağzının kenarında yarayla geldi. Hayvan sahibi tedavi ettirmek için getirdi. Yara, diş çürüğüne mi yoksa bir travmaya bağlı ya da bir enfeksiyona mı bağlı diye üzerinde biraz çalıştık. Fakat 5 farklı enfeksiyon taşıdığını fark ettik ve bu kadar fazla enfeksiyonunun olmasını bağışıklık sisteminin çökmesine bağlı diye düşünerek kedi AIDS’inin etkeni olan FIV testi yaptık ve pozitif çıktı. Yıllar içerisinde hayvanlarda da insanlarda da bakteri ve virüslerle karşılaştıkça bir antikor yani bilgi bankamız oluşur. İnsandaki HIV virüsü, kedideki FIV virüsü. Bu bizim bağışıklık sistemimizdeki bilgi bankasını adeta resetler ve vücudumuz savunmasız hale gelir. Her HIV taşıyan insan AIDS olmadığı gibi her FIV taşıyan kedi de AIDS olmaz. Kedi AIDS’inin şartlarının ortaya çıkması için klinik bulguların da beraber gelmesi gerekir. Kedi AIDS’i aynı insandaki gibi kan yoluyla, cinsel yolla bulaşır. Kediler çiftleşirken genellikle birbirlerini ısırdıkları için bu bir tartışma konusudur. Isırıkla mı bulaşıyor acaba yoksa vücut sıvılarıyla mı diye. Ancak vücut sıvılarında da virüsün varlığı test edilmiştir. Dişi kediler erkek kedilere göre virüsü daha fazla bulaştırırlar. FIV virüsünün aynı insandaki HIV virüsü gibi bir tedavisi yoktur. Çünkü kedinin DNA’sına yerleşen bir virüstür. Uzun süre belirti göstermeyebilir ama çoğunlukla bulaşıcıdır” diye konuştu.
'KEDİLERDEKİ FIV VİRÜSÜ İNSANLARA BULAŞMAZ'
FIV virüsünün bir tedavisinin olmadığını belirten Özmen, "Kedilerdeki FIV virüsü insanlara kesinlikle bulaşmaz. Kediden kediye bulaşması için de gerekli şartların oluşması gerek. Isırık, kan ya da cinsel yolla temas etmek gibi. Kediyi bize getiren Ahmet Bey, sokaktaki yaralı hayvanları da gördüğünde ilgilenen bir vatandaşımız. Kasım’ı da ağız yarasıyla görmüş. Tabii o hikayenin böyle neticelenmesini beklemiyordu. Bu kadar çok hastalığın 5 aylık bir kedi de olması bizi şaşırttı. Bunun altından immun sistemi gerçekten sarsan başka bir hastalık var mı diye araştırdık. Bu şekilde 'Kedi AIDS'ine neden olan FIV virüsünü tespit ettik. Şimdi mevcut gelişen 5 farklı hastalığın tedavisini yapıyoruz. FIV etkenine karşı bir tedavi metodu yok. İnsanda da HIV virüsüne karşı bir tedavi metodu yok. Ama hayat kalitesini artıran uygulamalar var. Yani başka hastalıklara karşı bağışıklık sistemini güçlü tutabileceğimiz uygulamalar var. Ama onu FIV virüsünden tamamen kurtarmamız mümkün değil. Virüs tabiat itibarıyla normal oda sıcaklığında dakikalar içinde yok olur. Böyle olmasa birçok kedi bu virüs yüzünden hayatını kaybeder. AIDS’li bir kedi, diğer kedileriyle çiftleşmediği ya da bir ısırık veya yaralama olmadığı sürece güvenle bir arada tutabilir. Kedi sahiplerinin önlem için hayvanlarını belirli aralıklarla düzenli kontrol ettirmesinde fayda var" ifadelerini kullandı.
'BİZİ ZOR BİR SÜREÇ BEKLİYOR'
Kasım’ı sokakta bulup sahiplenen Ahmet Kuzu, "Bahçeli bir evde oturuyorum ve dışarıdaki kedilerin beslenmesi için mama bıraktığım oluyor. Bu hayvanı da biraz rahatsız gördüm. İncelediğimde ağzında bir yara olduğunu fark ettim. Baksın diye İbrahim Beye getirdim. Tetkikler yapıldı. Kedi AIDS’i diye bir olay varmış ben de bunu yeni öğrendim. Kedimizin AIDS olduğunu öğrendik. Buna biraz canım sıkıldı. Tedavileri devam ediyor ve bizi zor bir süreç bekliyor. İsmini Kasım koyduk. Öncesinde sokak hayvanı olduğu için yaşını tam kestiremiyorum ama ortalama 4-5 aylık. 1,5 aydır mama verirken görüyordum. Son bir hafta ya da 10 günlük süreçte de benimle birlikte. Bu şekilde bir hastalık olacağını tahmin etmiyordum. Üşütmüştür belki diye düşündüm. Ama daha kritikmiş durum" dedi.
sonbirsoz.com




