Kanser tedavisinde çığır açan CAR T hücre terapisi, özellikle kan kanserlerine karşı etkili sonuçlar sağlıyor. Bu yöntemde hastadan alınan bağışıklık hücreleri laboratuvar ortamında genetik olarak değiştiriliyor ve çoğaltılarak tekrar hastaya enjekte ediliyor. Ancak bu süreç oldukça pahalı ve zaman alıcı; tek bir doz yaklaşık 500 bin dolara mal oluyor ve haftalar sürebiliyor.
Yeni strateji: In vivo CAR T hücre tedavisi
Mevcut zorlukları aşmak isteyen araştırmacılar, bağışıklık hücrelerini doğrudan vücut içinde programlamayı amaçlayan 'in vivo' CAR T hücre tedavisini gündeme aldı. Bu yöntem, genetik olarak tasarlanmış bir vektör aracılığıyla CAR proteini geninin T hücrelerine doğrudan iletilmesini içeriyor.
Erişilebilir ve düşük maliyetli tedavi hedefi
In vivo yaklaşımı sayesinde CAR T hücre tedavisinin daha hızlı uygulanabilir, düşük maliyetli ve seri üretime uygun hale gelmesi bekleniyor. Böylece tedavi, çok daha geniş bir hasta grubuna ulaşabilir. Bu gelişmeler, kanser tedavisinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Vücut içinde T hücrelerinin programlanması, özellikle sadece hedef hücreleri etkileyip diğer hücrelere zarar vermemesi açısından teknik zorluklar barındırıyor. Şirketler bu nedenle daha hassas hedefleme yapabilen ve T hücrelerine özgü proteinleri tanıyan vektörler geliştirmeye çalışıyor. Ancak bazı bilimsel çalışmalar, in vivo tedavilerin ikincil kanserler ya da sitokin salınım sendromu gibi yan etkilere neden olabileceğini ortaya koyuyor.
Pazar büyüklüğü dikkat çekiyor
CAR T hücre tedavisinin 2024 yılında 11 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaştığı, in vivo uygulamaların yaygınlaşmasıyla bu rakamın 2034'e kadar 190 milyar dolara çıkabileceği tahmin ediliyor. Bu gelişme, yöntemin gelecekteki önemini ve küresel sağlık alanındaki etkisini gözler önüne seriyor.
sonbirsoz.com