Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun hakkında 'Yargı görevini yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs' suçlamasıyla 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talebiyle açılan davanın Silivri Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki ilk duruşmasına katıldı. Özel, duruşma sonrası basın mensuplarına açıklama yaptı.

'BUNDAN SİYASİ YASAK GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR'

Yıldırım Belediyesi, Metruk Kiliseyi Sanat Merkezine Dönüştürüyor
Yıldırım Belediyesi, Metruk Kiliseyi Sanat Merkezine Dönüştürüyor
İçeriği Görüntüle

Özel, "Bugün ne vardı? Bugün, bilirkişi davası vardı. Sekiz bin bilirkişiden Ekrem İmamoğlu’na gelince kurayla hep aynı bilirkişi çıkıyormuş ya. Milyarda bir ihtimal. Bilirkişinin de adı Satılmış’mış. ‘Satılmış bilirkişi’ dendi diye hakaret olmuşmuş. ‘Onun üzerinden Ekrem İmamoğlu’na ceza verilsinmiş davası. Mesela ‘ahmak davası’ vardı, geçen İstinaf’ın onayladığı. Süleyman Soylu, Ekrem İmamoğlu’na ‘Yurtdışına çıkıp Türkiye’yi şikayet eden ahmak’ deyince Ekrem İmamoğlu ona cevaben, ‘İstanbul seçimlerini iptal ettiren ahmaktır’ demiş. Efendim güya bu söz Yüksek Seçim Kurulu’na, heyet halinde görev yapan seçim kuruluna hakaretmiş, o dava görüldü. Yarın öbür gün de buraya ‘çirkin davası’ için geleceğiz. Ekrem İmamoğlu bir savunma sanayi fuarını gezerken, Tayyip Erdoğan’ın gazına gelmiş bir genç, Ekrem İmamoğlu’na ‘Yahu sen dün daha Van Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan’ı ağırlıyordun. Ne yüzle savunma sanayi fuarına geldin?’ deyince ‘Arkadaşım sen işine bak, bunu seninle sonra konuşuruz’ deyince ve o hala bağırınca, ‘Bu yaptığın çirkin siyaset, gerçekten çirkinsin’ demiş. Buna dava açıp siyasi yasak getirmeye çalışıyorlar" dedi.

'YARGILANMAYAN, YARGILAYAN POZİSYONDAYIZ'

Özel, "Değerli vatandaşlarımız bilsin ki ‘ahmak davası’, ‘çirkin davası’, ‘Satılmış davası’, ‘Nereden tutturabiliriz de Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmayız’ davalarıdır. Diplomasını iptal edenler ‘Diploma bir yerlerden geri dönerse bu davalardan birini tutturalım’ diyorlar. Çünkü öbür esas tutuklu bulunduğu davada daha iddianame yazacak takatleri yok, mecalleri yok. Çünkü başta ortaya koydukları gizli tanıkların laflarını ispatlayamadılar. İftiracıların laflarını ispatlayamadılar. Bir sürü iftira metnini böyle bir puzzle gibi, yani yap-boz gibi… Hiçbiri bir yere uymuyor, uyduramadılar. O yüzden böyle işlerle meşgul ediyorlar. ‘İki yıl ceza veririm, üç yıl ceza veririm de onun adaylığına engel olur muyum?’ diye. Bunun için buradaydık. İllallah ama inadına geliyoruz. Salonu gördünüz. Dipdiri, capcanlı Cumhuriyet Halk Partisi örgütü, Ekrem İmamoğlu’nu seven, onu Cumhurbaşkanı adayı yapmış olanlar sabahın erken saatlerinde cıvıl cıvıl salona giren Ekrem İmamoğlu’nu dakikalarca alkışlıyorlar. Onun Cumhurbaşkanı adaylığını kendi dilleriyle bir kez daha tescil ediyorlar. Orada 12 metrekarelik zindanından dimdik ayakta, yargılanmayan ve yargılayan bir yiğit ve karşısında da gözüne bakamayan bir iddia makamı var. Çünkü iddia makamı bir bütün. Buradaki savcı beye ne diyelim? O, iddianameyi yazan değil ama iddianameyi savunmak zorunda olan kişi olarak, Ekrem Başkan bütün mevzuları anlattıkça gözünün içine bakamıyor, önüne bakıyor. Yargılanmayan, yargılayan bir pozisyondayız çünkü karşımızdakilerin acziyeti o kadar komik bir duruma düşmüş ki. İşte söylediğim gibi ‘Bu yaptığın çirkin siyaset’ lafına hakaretten dava açan zihniyetten ne olacak yani" ifadelerini kullandı

'İL KONGRESİ İPTALİNDE İSTİNAF YOLU AÇILDI'

Özel, “Son olarak da biz tabii burada işin aslıyla ilgilenirken işin paslı taraflarıyla ilgilenen Asliye Hukuk mahkemesi; bir çürümüşlüğü sürdürmeye çalışan 45’inci Asliye Hukuk mahkemesi de orada durdu. Kamuoyunda bir yanlış değerlendirme, bazı sosyal medya hesaplarında gördüm, düzelteyim. İstanbul’daki bu il kongresinin iptali için defalarca asliye hukuklara mahkemeler açıldı. Hepsi Ankara’ya yolladı. Çünkü tüzel kişilik Ankara’da. Hepsi Ankara 3’üncü Asliye Hukuk’ta birleşti ve esastan karara bağlanıp ret oldu geçtiğimiz günlerde. Buradaki 45’inci Asliye Hukuk… ‘Tüm asliye hukuk hakimleri hiçbir şey bilmiyor. Kitaplar önceki davada birleşir diyor, değil. Kanun siyasi partilere dava Ankara’da görülür diyor, değil…’ Akın Gürlek’in azmettirmesiyle, AK Parti’den AK Partili kimliğiyle hakim olmuş birisinin nöbet haftasına ağustos ayında denk getirilmesiyle, sonra da daha biz savunma yapmadan mahkeme 24 Eylül’de görülecek diye biz o tarihte savunmaya çağrılırken, 2 Eylül’de tedbir kararı veren bir aparattan bahsediyoruz. Biz 2 Eylül’deki tedbir kararına itiraz ettik. Ortada daha bizim kongremiz yoktu. O itirazımızı reddetse istinafa gideceğiz ve tedbir kararı kalkacak. Sırf bu yüzden itirazımızı görüşmedi. Yahu kararın arkasında dur, itirazı reddet. ‘Hayır.’ Neden? İstinafa gitmeyelim. Aparat ya. Oyalayacak bizi ya. Bugüne mahkeme koymuştu. Bu mahkeme, o mahkeme. Yani bazıları diyor ki ‘Pazartesi günü mazbatayı alıp da ondan sonra itiraz etseydiniz.’ Biz itirazımızı 2 Eylül günü ettik. Bugüne mahkeme koydu, ‘Bugün görüşeceğim’ deyip itirazı reddetti. Bu karar bizim açımızdan tabii ki çok gecikmiş olmakla birlikte çok iyi bir karar arkadaşlar. Çünkü istinaf yolu açıldı, reddetmesiyle" dedi.

'CHP, TUTARLILIK İÇİNDE DOĞRU YERDE DURUR'

Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi, ‘Bu meseleler Meclis çatısı altında görüşülmelidir’ dediği günden bugüne aynı fikri tutarlılık içindedir. Komisyon AK Parti’nin tapulu malı değildir. Komisyon Cumhur İttifakı’nın değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir, dolayısıyla milletindir. Ben bilmiyor muyum, biz komisyondan kalkalım diye her şeyi yaptıklarını. Biz kalkalım, kendi beceriksizliklerini, kendi kötü niyetlerini, kendi içlerindeki anlaşmazlığı Cumhuriyet Halk Partisi’ne fatura etsinler. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun bugün ifade ettiklerini ilk günden beri ben de komisyondaki üyelerimiz de söylüyor. Kardeşim çözüm diye geliyorsunuz, barış diye geliyorsunuz hala kayyımlar var. Hala kent uzlaşısından tutuklular var. Hala daha AİHM kararlarına rağmen Kavala, Demirtaş, Yüksekdağ, AYM kararına rağmen Can Atalay içeride. Hem bir yandan bir hukuk oluşturmaya çalışıyorsunuz, bir yandan mevcut hukuka en üst hukuk normumuz, toplum sözleşmemiz olan anayasaya uymuyorsunuz. Bu çelişkiler AKP’nin cevaplaması gereken çelişkiler. Cumhuriyet Halk Partisi tutarlılık içinde doğru yerde durur, kimsenin bunu suistimal etmesine izin vermez. ‘CHP’nin olduğu komisyondan değil, olmadığı komisyondan korkun’ demiştim. Anketlerde ben bu sözleri söylediğimde CHP’nin komisyonda bulunmasına olan destek, şu an üç katına çıkmış durumda. Çünkü millet CHP’nin orada bulunmasını, kendisine güvence olarak da görüyor, CHP’nin oradaki haklı mücadelesini, tespitlerini ya da eğer işler yolunda gitmiyorsa bu konudaki CHP’nin duruşunu da görüyor. O açıdan pozisyonumuzda herhangi bir değişiklik yok, Ekrem Başkan’la da bu konuda aynı yaklaşım içindeyiz ve aynı hatırlatmaları yapmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

'SUMUD İÇİN HAREKETE GEÇİLMELİDİR'

Özel, "Öncelikle bağlantılı olduğu için bir çağrıyı bir kez daha yapayım. Biliyorsunuz ben Erdoğan’a Meclis’te yaptığımız görüşmeler sırasında, Meclis’i Filistin için olağanüstü toplantıya çağırdığımızda da Filistin konusunda cesaret gösterilmesini, Türkiye’deki bütün liderlerin Filistin’e gitmemizi teklif etmiştim. Bunlara cevap vermediği gibi, Filistin’e yukarıdan insani yardım atmayan neredeyse tek ülkenin bizim olduğumuzu, Kanada’nın bile gelip attığını, niye atmadığımızı sormuştum. Sumud filosuna, Filistin’deki ablukayı kırmaya yönelik filoya mutlaka destek verilmesi gerektiğini söylemiştik, hatta bizden de bir milletvekilinin orada bulunması için, Sayın Mahmut Tanal için girişimlerimiz oldu. Ama milletvekillerinin filoya hangi partiden olursa olsun katılması daha sonra uygun görülmedi, filo organizasyonu tarafından biliyorsunuz. Diğer partilerden de orada hazır bulunan arkadaşlar gidemedi. Yine ısrarla Erdoğan’a Amerika ziyaretinde bütün meselesinin, Filistin meselesi olması gerektiğini söylemiştim. Yine benim Meclis kürsüsünde yaptığım çağrı ki bunu Sosyalist Enternasyonal’de çok konuşuyoruz; İsrail, uluslararası yarışmalarda olmasın. Buna bizimkiler susuyor, İspanya Dünya Kupası’na katılmama tehdidinde bulundu. ‘Filo korunsun’ dedim, ‘Sumud’u koruyun’ dedim geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz Eyüpsultan’da. İspanya ve İtalya, ki İtalya bugün bir takviye daha yaptı filoyu korumak için. Buradan Erdoğan’a bir kez daha sesleniyoruz. Sumud filosunu korumak için Deniz Kuvvetleri’nin harekete geçirilmesi lazım. Bu cesaretin bütün ülkeler tarafından gösterilmesi durumunda İsrail zaten herhangi bir şey yapamayacak. Oradaki insanların canını korumak için İspanya'nın ya, İspanya. Filistin’den bahsediyoruz, İspanya sahip çıkıyor, İtalya sahip çıkıyor ama bizimkiler sessiz. Ta Akdeniz’in öbür ucundan kalkıp geliyorlar, bizimkiler duruyor. Bizce ihtiyaç yok ama varsa Sayın Meclis Başkanı yarın toplasın Meclis’i, verilmesi gereken bir yetki varsa verelim. Sumud’un korunması gerekiyor. Öncelikle bunu söyleyeyim" dedi.

sonbirsoz.com