Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde "Türkiye-Afrika 5. İş ve Ekonomi Forumu"nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle;

"İlkini 2016 yılında tertiplediğimiz forumun zaman içinde Afrika'nın 4 bir yanından katılımcılarla somut kararların alındığı bir platform haline geldiğini görüyorum. 2 gün süresince gerçekleşen toplantılarda tarım, gıda, enerji, madencilik gibi konular paylaşıldı. Misafirlerimiz ülkelerindeki yatırım ortamını hem diğer katılımcılara hem de Türk iş dünyasına anlatma fırsatı buldu.

Hızla büyüyen ekonomisiyle 3 kıtanın tam merkezindeki coğrafi konumuyla Türkiye'nin kapısı her yatırımcıya her girişimciye ardına kadar açıktı. Devletimizin tüm kurumları, bakanlıklarımız, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ajansı ülkemize yatırım yapmak herkese yardım etmeye hazırdır.

"2005 AFRİKA YILI İLAN EDİLDİ"

2005'i ülkemizde Afrika yılı ilan ederek kıta ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık. Bu 20 yılda ilişkimizi hayal dahi edilemeyecek noktalara getirdik. Türkiye-Afrika ilişkilerinin stratejik ortaklık seviyeye ulaşmasından fevkalade memnunuz. Türkiye'nin Afrika Zirvesi'ndeki gözlemci statüsünün 20'inci yılını idrak ediyoruz.

Şunu da özellikle ifade etmek isterim: Hızla büyüyen ekonomisiyle, gelişen yatırım ortamıyla ve üç kıtanın tam merkezindeki stratejik konumuyla Türkiye’nin kapısı, dünyanın farklı bölgelerinden gelen her yatırımcıya ve girişimciye ardına kadar açıktır.

"DÜNYANIN EN BÜYÜK 17. EKONOMİSİYİZ"

G 20 üyesi olarak cari fiyatlarla dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz. 2024 yılı satın alma paritesine göre 12. sıradayız. İnşallah bu sene 11. sıraya yükseleceğiz. 23 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme kaydettik.

2002 de 238 milyar olan milli gelirimizi 2024 yılında 1,5 trilyon dolar sınırına getirdik. Kişi başına düşen milli gelirimiz 3608 dolarken 2024 yılında 14.751 dolara ulaştı. 2025 ikinci çeyreği milli gelir 17 bin dolara yaklaştı.

Merkez Bankası rezervimiz 27 milyar dolardı, bugün 189,7 milyar dolar. 36 milyar dolar ihracatımız bugün 270 milyar doları zorluyor. Turist sayımızı 15 milyondan 62,milyon 270 bine, turizm gelirini 67 milyar dolar üzerine çıkardık. Savunma sanayiindeki başarımızı biliyorsunuz.

Ülkemizdeki motorlu kara taşıtı sayısı 8,5 milyonken, bugün itibarıyla 33 milyona ulaştık. 2000’li yılların başında yaklaşık 13 milyon olan bina sayımızı, son 23 yılda ikiye katlayarak 26 milyona çıkardık. Havalimanı sayımız 26’dan 58’e yükseldi.

Eğitimde derslik sayımız 243 binden 343 bine kadar çıkmışken, bugün 615 bini geçti. Üniversite sayımız 76 iken, bugün 208’e ulaştı. Sağlıkta yatak sayımızı 164 binden 271 bine çıkardık. “Şehir hastaneleri” adıyla 25 adet modern sağlık kampüsünü milletimizin hizmetine sunduk.

Ülkemiz açısından gurur verici bir diğer husus ise şudur: Türkiye, millî gelire göre dünyada en fazla yardım yapan ülkelerden biridir. Kimsenin inancına, kimliğine veya kökenine bakmaksızın, nerede olursa olsun ihtiyaç sahiplerinin yaralarını sarmak için çalışıyoruz. Bunu yaparken de başkaları gibi hiçbir maddi karşılık beklemiyoruz.

AFRİKA İLE EKONOMİK İLİŞKİLER

Kıta genelindeki yatırımlarımızın piyasa değeri ise 15 milyar doları aştı. Bu yatırımlar neticesinde 100 binden fazla Afrikalı kardeşimiz istihdama katılarak üretimi destekliyor.

49 Afrika ülkesiyle iş konseylerimiz, 31 ülkede ise ticari müşavirliklerimiz bulunmaktadır. Kıtanın geneliyle ticaretimiz, 2003 yılında 5,4 milyar dolar iken, 2024 yılı sonu itibarıyla 40 milyar dolara ulaştı. Türk Hava Yolları, kıtada 42 ülke ve 64 noktaya sefer düzenliyor.

Türkiye olarak biz her çatışma bölgesine olduğu üzere, kardeş Sudan'a da yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Bir gerçeğin altını çizmek durumundayım. Kolonyalizm kağıt üzerinde yıllar önce son bulmuş, fakat postmodern yöntemlerle varlığını devam ettirmiştir. Afrika'ya geçmişte beyaz adamın yükü olarak bakanlar, bugün de benzer bir yaklaşım içinde. Batı dünyası, Afrika'daki çatışmaları kıtanın kaderi olarak görüyor. Kimi aktörlerin bu çatışmaları körüklediğini hepimiz biliyoruz. Savaş baronları kazanırken, kaybeden masum siviller oluyor.

GAZZE'DE 2 YIL SÜREN BİR SOYKIRIM YAŞANDI

İsrail'in 2 yıl boyunca sürdürdüğü saldırılarında 68 bin Filistinli şehit oldu. 170 bini aşkın kardeşimiz yaralandı. Bazıları açlıktan olmak üzere 20 binden fazla çocuk öldü. Enkazların altında ne kadar masumun olduğunu kimse bilmiyor. Tüm insanlığın gözü önünde 2 yıl boyunca bir soykırım yaşandı. Sözde medeni dünya buna engel olamadı. Doğru düzgün tepki göstermedi.

Daha vahimi soykırım sürerken bize ve Afrikalı kardeşlerimize demokrasi dersi veren batılı devletler, İsrail'e silah yardımı yapmaya devam etti. Gazze soykırımında Türkiye gibi Afrikalı kardeşlerimiz de vicdani bir duruş sergiledi. Buradan Gazzeli mazlumları yalnız bırakmayan Afrika halklarına bir defa daha teşekkür ediyorum.

Bizim de gayretlerimizle Gazze'de ateşkes sağlandı. Hamas ile İsrail arasında varılan mutabakatın kalıcı olması için yoğun çaba içindeyiz. Ancak İsrail'in kötü sicili dolayısıyla tedbiri elden bırakmıyoruz. Gazze'nin yaralarını sarmaya ve yeniden ayağa kalkmaya ihtiyacı var. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.

Rezan Epözdemir’in İddianamesi Kabul Edildi
Rezan Epözdemir’in İddianamesi Kabul Edildi
İçeriği Görüntüle

sonbirsoz.com